13 Ağustos 2015 Perşembe

Z.Hanım # 8


Pembe bir örtüye pembeli kahvaltı tabaklarını erkenden dizmiş masalımın kahramanı. Seviyor diye kreminden süzmesine, beyaz peynirinden kaşarına ve hatta örgü peynirine varıncaya kadar alıp minik kaselere bölüştürmüş. Pişirmiş olduğu kahvaltılıklar yetmiyor ya sırf  simit seviyor diye o telaşın içinde çarşıdaki simit sarayına bile uğrayacak kadar ince düşünen masalımın kahramanı yüce Yaradanın nimetlerini aşkla sevgiyle heyecanla şükürle tek tek yerleştirmiş masaya. Sonra da kollarını açarak daima gönül gönüle olduğu sevgilisini kucaklamak için minik evladı önde kendisi ardında yürümüş ağaçların arasından. Bana doğru gelen biri var. Kolları açık, yüzü şen, ruhu çocuk. Gözleri bayramda şeker çikolata toplayan eski çocuklar gibi. Arkamda iki adam. Biri benim babam biri sevgilinin sevdiği,can yoldaşı,biricik eşi. Siliniyor bütün yüzler, eşyalar. Ben ve Z.hanımdan ibaret o an. Sarılıyoruz. İki can, iki dost, iki kardeş ve daha sayılacak iyi ve güzel her şey. 
Çok özlemişim. Özlemin daha sıkı sarıp kollarını acıtır mıyım diye soracak kadar çok. Sonrasını pek hatırlamıyorum. Yan yana yenen kahvaltılıklar. İçilen çaylar. Damla sakızlı kahveli brovniler. Hatırlamadıklarım bunlarsa hatırlasam daha neler sayacakmışım desenize :)


Z.Hanımın bayıldığı, benimse ne var bunda bu kadar sevilecek diye şaşırdığım, tat olarak pek alışkın olmadığım( kahve dediğin üzerinden dumanlar çıkacak, mis gibi kokacak ve köpük köpük olacak. Türk kahvesi pişirmeyi bilmeyen acemi kızların yaptığı gibi dupduru olmayacak) filtre kahve içmeden ne sohbet tamamlanır ne hasret biter. Sayılı dakikalara sığdırmaya çalıştık. Ben bol bol baktım ona. O da büyük evladıyla ayrı ilgilendi küçüğüyle ayrı. Tabii bir de ben. Beni asla ihmal etmedi


Bizim dostluğumuzu bilenler birbirimize aldıklarımızı da bilir. Kitap kırtasiye ürünleri. Bir yerlerde görülüp çift alınan biri dosta ayrılan. Ya hu canım, balım, gül yüzlüm sana sarı sarı diyorum kocamaaan pakatte tek sarı ürün yok. Şaka tabii. Sevdiğim, kullanmaya kıyamadığım, bir kısmını varlığını daha çok hissettirsin diye görev yerine giderken götüreceğim pek çok hediye almış bana. Kesene bereket dost, gülen yüzün solmasın.


Bunlar da canımın çok sevdiği defter koleksiyoynuna eklemesi için benden. Harika geçirilen zaman. Ve yine özleme devam.

2 yorum:

  1. Duygulandırdın beni..gözlerim dolu dolu okudum en son öykümüzü..sen sarı dedikçe ben daha bir dönüyorum yeşile pembeye..söz illa sarı ve hep sarı bundan böyle..sen yine gel yeter ki..seni canım gibi seviyorum..hitapların beni sarıp sarmaladı...var ol canım elifem...

    YanıtlaSil
  2. Şu hayatta herşeyini paylaşabildiğin bir dostu olması insanın başına gelebilecek en güzel şey bence umarım özleminiz uzun sürmez :)

    YanıtlaSil


Yorumunuzu yazdıktan sonra YORUMLAMA BİÇİMİ kısmında ANONİM seçeneğini işaretleyip yorumunuzu yayınlayabilirsiniz.

benzer
benzer